Yıllardır okul öncesi çağdaki çocuklara yabancı dil öğretmenin faydasız olduğu düşünülüyordu.

Ancak son araştırmalar bir çocuğun başka bir dil öğrenmesi için en iyi zamanın hayatının ilk üç ila dört yılı olduğunu göstermektedir. Bu dönemde ve özellikle yaşamın ilk beş yılında düşünmenin, dilin, vizyonun, tutumların, yeteneklerin ve diğer özelliklerin temelleri atılır. Sonuç olarak, ikinci bir dili öğrenmenin ilkini öğrenmek kadar kolay olduğu en hayati yıllarında, bir çocuğun doğal öğrenme yeteneğini kullanmamak israf olur.

Çocuklar erken yaşlarda dinleyerek, görerek, taklit ederek ve uygulayarak öğrenebilirler. SPS Anaokulunda onlara ikinci veya üçüncü dilde tekerlemeler, şarkılar, oyunlar ve sayı saymayı öğretiyoruz. Ve çoğumuz öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için elimizden geleni yapıyoruz.

 Dünya hızla değişiyor ve küreselleşiyor. Çocukların hayatta ilerlemeyi ve ilerlemeyi öğrenmeleri için sosyal beceriler ve dil becerileri kazanmaları her zamankinden daha önemli. Yeni bir kültürü keşfetmenin ve farklı insanlarla iletişim kurmanın yolunu açtığı için iki dilli olmanın sayısız avantajı vardır.

Küçük yaştaki çocukların maruz kaldıkları bilgileri özümseme yetenekleri daha güçlüdür. Okulumuzda gün boyu iletişim ve eğitim dili olarak İngilizce kullanıyoruz. 21. Yüzyıl Dil Öğretimi ilkelerine uygun olarak yabancı dil derslerimizde öğretmenin konuşma süresi minimuma indirilirken, öğrencinin konuşma süresi maksimuma çıkarılır. SPS’de oyun yoluyla ve farklı yaşlara bağlı olarak daha geleneksel yollarla öğretme becerisine sahip, anadili İngilizce olan eğitimciler bulunmaktadır. Öte yandan iki dilliliğin erken yaşta edinildiğinde beyin üzerinde olumlu etki yarattığı belirtiliyor.

Birden fazla dil konuşan öğrencilerin matematik ve okuma becerilerinde akranlarına göre daha iyi performans gösterdikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca erken çocukluk döneminde iki dil öğrenmeye başlayan çocukların, ilgili bilgiye odaklanma, ilgisiz ve yanıltıcı uyaranları göz ardı etme konusunda daha yetenekli oldukları gözlemlendi. Bu nedenle iki dil eleştirel düşünmeyi destekler ve problem çözmeyi geliştirir. İkinci bir dil öğrenmek aynı zamanda ana dil becerilerini de geliştirebilir. Genel olarak ana dilin gramer yapılarına pek dikkat edilmez ancak ikinci dil gramerin işleyişini ön plana çıkardığında gramer konusundaki farkındalık artar.

Aktarılabilir bu beceriler, iki dilli bireylere ana dilleri hakkında daha fazla bilgi verir, böylece hem iletişimde hem de yazılı olarak dili daha etkili kullanırlar.